Sevgili dostlar  malesef  yine lüzumsuz tartışmalarla uğraşıp duruyoruz. AKP Genel Başkanı gündemi her zaman olduğu gibi kendi isteği  doğrultusunda yönlendirmeye devam ediyor. Günlerimizi AKP  Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya attığı saçma sapan söylemlerle geçirmeye devam ediyoruz.   

Yok Şehir Üniversitesi’ne bedelsiz arsa tahsisi,

Yok Davutoğlu'nun kurduğu parti,

Yok bu Üniversite’ye Halkbank’tan aldıkları krediyi ödememek için çamura yatmaları,

Cumhurbaşkanının bunlar kamuyu dolandırmaya kalktılar diye parti kurma çalışmalarına yoğunlaşmış Davutoğlu ve Babacan ekibini hedefe koyması, ardından da Davutoğlu’nun “Hadi gel hepimizin mal varlığı araştırılsın  diye karşı taarruza geçmesi, bu hamle karşısında çılgına dönen Erdoğan’ın gündemi değiştirmek için yine, 2011 yılında çılgın proje diye ortaya attığı kanal İstanbul projesini yeniden gündeme taşıması.

Şimdi ben bunların hangisi doğru hangisi yanlış konularına girmeyeceğim.

Benim söylemek istediğim şu. Erdoğan 2011 yılında seçim vaadi olarak bu kanal İstanbul Projesini çılgın projem diyerek açıkladı mı? açıladı.

Peki kaç yıl geçti bu açıklamanın üzerinden? 9 yıl.

Dokuz yılda neden yapamamış hiç sorguladık mı ? sorgulamadık.

O günden bu  güne kadar Erdoğan bu konuyu hiç gündeme getirdi mi ? getirmedi.

Neden ?

Çünkü yapılabilme olasılığı yok.

Tıpkı bir zamanlar Ekonomi Bakanı iken seçim vaadi olarak Denizlide 250 TL taksitle ev yapacağız diye sallayan Nihat Zeybekçi’nin, atıp tuttuğu gibi yapılabilme olasılığı yok.

Var mı Denizlide bir tane bile evin yapıldığını gören?

Şimdi neden kanal İstanbul’u  gündemde tutmak istiyor Erdoğan?

Çünkü Suriye  meselesi var,ABD'nin yaptırım kararları var, Recep bey ve ailesinin   ABD deki mal varlıkları araştırma kararları var,

Yerin dibine batmış bir ekonomi var, Asgari ücret görüşmeleri var.

Ziraat Bankasının simitçiliğe soyunması işi var.

Artık kendi partisine mensup kişilerden bile yüksek perdeden dillendirilen eleştiriler var.

sonunun geldiğini kendisi de görüyor.

Deniz bitti.

Ne yapması lazım ?

Son bir çırpınış! gündemi değiştirmek gerek.

KANAL İSTANBUL

AKP Genel Başkanı deneyimli bir siyasetçi,üstelik oldukça kurnaz birisi,

Çekiyor ülke gündemini kanal İstanbul'a

Bütün gazeteler,bütün televizyon kanalları,Kanal İstanbul ile yatıp kanal İstanbul ile kalkıyor.

Sadece Gazeteler veya TV kanalları mı ?

Halkın bütün gündemi bu konu oluyor.

Ülkenin diğer konuları bir anda gündem dışı kalıyor.

CHP Yöneticileri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu tuzağa düşüyor.

Ve başlıyorlar kanal İstanbul üzerinde konuşmaya.

İşte şöyle sakıncaları varmış da ,böyle sıkıntılar yaratırmış da,İstanbul için bir cinayet miş de.

Zaten Recep Tayyip Erdoğan'ın da istediği bu.

İnsanları Ülkenin esas gündeminden uzaklaştırmak, böyle asılsız şeylerle insanları meşgul etmek.

Şimdi kalkıp, beraber yürümüşlerdi ya bu yollarda,

hani beraber ıslanmışlardı ya yağan yağmurda,

birbirlerine tekme atıyor, çelme takıyorlar. Derdi de bizi geriyor.

Davutoğlu, baktı ki bu konunun altında kalacak, o da Cumhurbaşkanı tarafına öldürücü bir yumruk darbesi salladı.

 “Hadi gel hepimizin  mal varlığı araştırılsın kim dolandırıcı ortaya çıksın deyince  bir anda tısss...

 Hop gündem bir anda değişti, “Kanal İstanbul” tartışması gündeme sokuldu.

Yine uzman görüşleri, yine “belediye başkanı ne dedi?”, “Cumhurbaşkanı ne cevap verdi?” lakırdıları ile uğraşıp durduk.

Yahu  kardeşim bu adamla boşu boşuna ne diye dalaşıp duruyorsunuz. Zaten bizde dokuz yıldır bu kanalın dört gözle yapılmasını bekliyorduk hadi yap bakalım deyin bakalım nasıl yapacak.

Yap bakayım nasıl yapacaksın? Hangi parayla yapacaksın?

Bektaşi’nin biri camiye gitmiş. İmam minberde konuşurken Hz. Muhammed’in miraca çıktığı atı Burak’ı başlamış tarif etmeye:

-Başı Mağrib’de kuyruğu Maşrık’ta..

İmamın bu endazesiz atması karşısında Bektaşi dayanamaz.

- Bindin üzerine. Deh de bakayım nereye gideceksin?

Bırakın Erdoğan deh desin bakalım ne tarafa gidecek?

ajansyirmi  İsmail ERGÜN