Hakem son düdüğü çalıp maç bittiğinde, karşılaşmayı birlikte seyrettiğimiz Galatasaraylı arkadaşlarımın yüzü gülüyordu.Çok haklı bir sevinç yaşıyorlardı.  Dile kolay bu sevinci yaşamak için tam 20 koca yıl beklemişlerdi. 1999 yılında doğan bebekler askerliğini bitirip teskere almıştı. Hatta bazı Galatasaray'lı arkadaşlarım maçı başka bir mekanda seyredip, maçtan sonra bana takılmak için benim mekanıma gelerek 20 yıl sonra kazanmanın keyfini çıkardılar hepsini kutluyorum tebrikler. 
Karşılaşmanın son düdüğü çaldığı andan itibaren dilimde Ferdi Tayfur'un Banada söyle şarkısı kafamın içinde dönüp duruyordu. 
Yüreğin ince ince sızlamadı mı ? Gözlerin gizli gizli ağlamadı  mı?
İşin doğrusu  her ne kadar belli etmemeye çalışsam da yüreğim ince ince sızladı, gözlerim de gizli gizli ağladı.
Neyse işin şakası bir tarafa, Fenerbahçe'nin koca bir sezonu daha boşa harcadığı haftalar öncesinden belliydi. Sezonun 23. haftası geride kalırken Fenerbahçe sadece iki maçı kendine yakışır bir şekilde oynamıştı. Beşiktaş ve Başakşehir maçları.
Fenerbahçe'nin maçı kazanamayacağı daha kadrolar açıklandığı zaman belli olmuştu. Bana göre Ersun Yanal bu işi bilmediğini bir kez daha gözler önüne seriyordu. Dokuz ay sonra ilk 11'de sahaya sürdüğü Tolgay Arslan resmen dökülüyor bırakın koşmayı yürüyecek hali yok  yerde sürünüyor, Sayın çok bilmiş Ersun bey  ellerini kavuşturmuş seyrediyor. kim suçlu?
Aylar sonra sol beke koyduğu Hasan Ali Kaldırım'ın sahada adım atmaya mecali yok. Ersun bey ellerini kavuşturmuş seyrediyor.Kim suçlu?
Ozan Tufan ve Tolga Ciğerci Futbol oyununu yeniden keşfetmeye çalışıyorlar. Serdar Aziz her girdiği pozisyonda futbol mu oynuyor yoksa güreş mi yapıyor kimse çözemiyor.Isla ve Dirar, daha  çok pas hatası yapanın   Otomobil kazanacağı yarışmada yarışıyor gibiler. Ersun bey ellerini kavuşturmuş seyrediyor. Kim suçlu?
Ben mi çalıştırıyorum bu takımı? Taraftarlar mı alıyor Milyon Dolarları?
Ara transfer döneminde Stoper alındı. İkinci yarının 6. maçını oynadık transfer edilen stoperin yüzünü gören yok. Sezon başında Şampiyonluk parolası ile yola çıkıldı ama ne yazık ki ne futbolcularda o ruh var, ne de Teknik Direktör olduğunu iddia eden Ersun  bey de.
 Maçın henüz 10. dakikası itibariyle  Ersun Yanal’ın sahaya sürdüğü kadro ve bu kadronun iş yapmayacağı  belirgin bir şekilde gözükmesine rağmen,( ilk 10 dakikada maç 3-0 olabilirdi )  ilk yarıda iki pas üst üste yapamayan Fenerbahçe’nin hocası, kısa boy dar paça Ersun bey, ikinci yarıda sahaya tek bir oyuncu değişikliği bile yapmadan çıkarak zaten bu işi bilmediğini ortaya koymuyor mu?
Fenerbahçeli dostlarım belki bana kızacaklar ama siz Fenerbahçe'nin Galatasaray karşısında hiç bu kadar silik, bu kadar çaresiz, bu kadar ezik, futbol ortaya koyduğunu gördünüz mü ?
Ben görmedim. Fenerbahçe'nin ölüsü bile Galatasaraya karşı oynanan karşılaşmalarda böylesine rezil,  böylesine kepaze bir duruma düşmemiştir.
Beceremiyorsan efendice çekip gideceksin. Kısa boy ,dar paça pantalon giyip sahanın içerisine atlayarak Teknik Direktör olunacağını sanıyorsan sayın Ersun bey, yanılıyorsun.
Ortada bir rezalet var.Elbette herkes suçu birilerine atacaktır. Ama Fenerbahçe’yi yönetme iddiasıyla göreve gelenlerin artık bahanelere, gerekçelere sığınacak durumu kalmadı. Kim bana  Fenerbahçe’nin iyi yönetildiğini söyleyebilir? 
Son 2 senede yapılan transferler, teknik direktör tercihleri, Sportif Direktör saçmalıkları, hangisi doğru? Hakemler şöyle, TFF böyle, bizim önümüzü kesiyorlar şampiyon olmamızı istemiyorlar, masa başında oyunlar dönüyor safsataları, acizlikten başka bir şey değildir. Tamam, Hakem hatalıdır, TFF art niyetlidir, birileri senin şampiyon olmanı istemiyor olabilir, Peki Sen sahada ne yaptığına hiç baktın mı? 
Madem ben Fenerbahçe'yim diyorsan, Hakemi de yeneceksin,TFF'yi de yeneceksin ,masabaşında oynanan oyunları da yeneceksin. Yapamıyorsan efendice çekip gitmesini de bileceksin.Hiç kimse boş yere maval okuyup kendini kandırmasın.
Fenerbahçe'nin bu hale düşmesinin  mimarı hiç kuşku yok ki  Fenerbahçe yönetimidir. Bunu düzeltecek olanlar da, Fenerbahçe  Tarihinde görülmemiş bir destekle  camianın başına geçen Ali Koç  ve yönetim kuruludur. 
Fenerbahçe taraftarının takımlarına olan desteği  asla bitmeyecektir ancak yıllardır çekmediği dert, çile kalmayan Fenerbahçe taraftarına bunları yaşatmak da kimsenin hakkı değildir.
Geride kalan 23. Hafta itibariyle Fenerbahçe için yine bir sezonun sonuna gelindi. Bir şampiyonluk daha kaybedildi, ezeli rakibimize evimizde 20 yıllık yenilmezlik serisi son buldu ve her şeyden önemlisi şampiyon olup elde etmeyi planladığımız maddi kaynaklara bir yıl daha kavuşamamış olduk. Belki de bu yüzden gelecek sezon yine kadro kurmakta sıkıntı yaşayacak ve şampiyonluktan yine uzak kalacağız. umarım  gelecek sezon ile ilgili gerekli tedbirler şimdiden alınmaya başlanır.
Özetle; Fenerbahçe için kara bir gece yaşandı. Fenerbahçe büyük bir camiadır. Bu kara günleri de geride bırakarak yeniden aydınlığa kavuşacaktır. Acilen yenilenmeye ve ileriye dönük planlama yapmaya ihtiyaç var. 
ajansyirmi  İsmail ERGÜN