Aslında zor zeneat yalaka Gazetecilik.
Şöyle bi bakıldığı zaman iktidar yalakalığı yaparak, iktidar sahiplerine kayıtsız şartsız biat ederek, Gazetecilik yapmak okadar da kolay bir iş değil gibi geliyor bana.
Kendine ait hiçbir fikrin olmayacak, sürekli başka birilerinin talimatlarını yerine getireceksin, her gün, bir önceki günden daha iyi yalayarak yazıp çizmek zorunda olacaksın, bu dayanılması zor bir çile olsa gerek.
İktidardakiler, bir gün once söylediğini ertesi gün ben böyle birşey söylemedim diyebiliyor. Özellikle, bu gibi söylemlerle son zamanlarda çok sık karşılaşır olduk. Bu durumda Ne yapması lazım yalaka takımı Gazetecilerin?
Çok kıvrak olması lazım. Öyle ki değme dansözlere taş çıkartacak kadar iyi kıvırması lazım.
Sadece iyi kıvırmak yeterli mi? tabi ki de değil.
Bir yandan İyi kıvırırken, diğer yandan iktidarın yalaka takımından olmadığına önce kendini, sonra da okurları inandırmak zorundasın.
Gerçekten Zor zenaat. Takdire şayan bir durum.
Evet, Takdire şayan bir durum ama, bu yalaka takımı Gazeteciler, bazen yeteri kadar takdir edilmediklerini düşünürler. Yüksek yalama performansları, zaman zaman iktidar mensupları tarafından yeterli bulunmaz. Bu gibi durumlarda Yaptıkları onca hizmetin güme gittiğini düşünürler. hal Böyle olunca içlerinden isyan ederler bazen.
Ne kadar iyi yalarsak yalayalım, yine de yaranamıyoruz diye hayıflanırlar!..
Tabi bu cümleyi açıkça söylemekten ve yazılarında dile getirmekten uzak dururlar. Yapabilecekleri başka bir şey de yoktur.
Bazen küçük ödüller onları mutlu etmeye yeter.
Yurtdışı seyehati için Uçağa davet edilmişlerdir.
Uçak dediysek yanlış anlaşılmasın, Hani şu hem uçup hem de saraya benzetilen uçak var ya işte o.
Orman bölge müdürlüğünün keşif helikopteri değil yani.
Bir uçak koltuğu,Uçakta çok önemli şahsiyetlerle birlikte çektirdikleri fotoğraf, onlar için diğer meslektaşlarına göre daha itibarlı kişi olduklarının yüksek göstergesidir.
Aldıkları o gazla,Yeniden büyük bir yalama performansı göstererek kalemlerini coşturmaya başlarlar.
Ama işler her zaman istedikleri gibi gitmeyebilir. Arada bir aşağılandıkları da olur.
Kendileri hakkında söylenen şu cümleleri duyarlar.
Ne istiyormuş ki?
O önce bizden çuvalla aldığı paraların hakkını versin.
Maaş diye her ay ona servet ödüyoruz.
Biz olmasak hangi Gazete,hangi Televizyon kanalı ona iş verir?
Her şeyini bize borçlu olduğunu unutmasın.
Daha da fazla tepemizi attırmasın.
İşte bu söylenenler bir tokat gibi suratına indiğinde başı öne düşer. İçinden keşke der,
Bu hakaretleri duyacağıma, çekip gitsem, bu işi bıraksam, Pazarda limon satar paramı kazanır, geçimi mi sağlarım diye düşünür.
Sonra birden aklı başına gelir, aldığı maaşı kazanabilmek için, kaç tır dolusu limon satması gerekmekte olduğunu hatırlar.
Hemen Klavyenin başına geçerek başlar en iyi yaptığı iş olan yalamaya.
İktidarın ne kadar güçlü olduğunu, müthiş siyasi politikalar gerçekleştirdiğini, Adaletin,Hukukun, ne kadar iyi işlediğini, Ekonomi nin uçuşa geçtiğini, işsizlik diye bir sorunun olmadığını,böyle safsataların Muhalefet Partisi Genelbaşkanı Bay Kemal tarafından üretildiğini yazarak günü kurtarır.
Gece olup başını yastığa koyduğunda bazen durum değişir.
Onur, namus, gurur meslek ahlakı gibi kavramlar ile kendi yaptığının hiç alakası olmadığını acıyla hatırlar.
Başlar kendi kendini teselli etmeye.
Her şeyin zamanı vardır, İktidardan Bir düşsünler, o zaman gösterecektir onlara günlerini…
Ama şimdi değil.
Bir an gözlerini kapatır uzaklara gider.
Kaç iktidar gelmiş geçmiştir bu güne kadar, Hepsi zamanı geldiğinde tarihin Siyasi çöplüğünde yerini almışlardır.
Kendisi ise öyle mi ya , her zaman ülkenin yüksek menfaatleri gereği her gelen iktidarı yalamaya devam etmiş, iktidarın yanı başındaki müstesna yerini almıştır.
Zaman zaman onu aşağılayanlara, iktidardan düştükleri zaman gösterecektir günlerini.
Tam uykuya dalacaktır, o anda İktidarı eleştiren yazılar yazan meslektaşları gelir aklına.
Onların yaptığı gazetecilik ne kadar rahat ve kolaydır.
Kalemine kuvvet, ne kadar çakabiliyorsan çak. Özgürlüğün tadını çıkar.
Arada yazdıklarından dolayı haklarında dava açılır, üç beş yıl hapis cezası alırlar, Çok olsa işsiz kalırlar, o kadar. Gerisi,Gel keyfim gel.
Uzaktan bakanlar,Yalakalık deyip geçerler.
Halbuki o kadar kolay değildir Yalakalık.
Üstün beceri ister,yetenek ister, istikrar ister.
Kolay iş mi ? Yedi yirmidört düzenli olarak yalayacaksın!..
Acun’un yetenek sizsiniz yarışmasına katılsalar kesin Şampiyon olurlar.
SMS ile destek benden.
Ajans yirmi İsmail ERGÜN