Ligin bitimine önümüzde uzunca bir zaman dilimi var ama taraftarlar şimdiden papatya falı bakmaya başladı.
Düşüyor, Düşmüyor
Düşüyor, Düşmüyor
Bunun sebebi ise geride bıraktığımız 24 maça bakıldığında takımın hem yönetim, hem oynanan futbol, hem kadro kalitesi,hem de teknik heyet bu gidişi tersine çevirecek güveni maalesef veremiyor.
Kendi sahamızda kaybedilen puanlardan daha büyük bir sorun var.
O da saha içerisinde oynanmayan futbol.
Sezon başından bu yana Dört Teknik Direktör değiştirmemize rağmen ne yazık ki takım futbol oynamıyor.
Kazandığımız maçlarda bile takımın ortaya koyduğu oyun, tartışmaya açık.
İlk yarım saatten sonra takım oyundan düşüyor.
İkinci yarı tamamen işkenceye dönüşüyor. takımdaki hiç bir futbolcunun 90 Dakikayı çıkaracak gücü yok.
Yani kondisyon sıfır.
Bu güne kadar yüklenemeyen kondisyon şimdiden sonra nasıl yüklenebilir onu da bilemiyorum.
Maçtan sonra Hakan Kutlu'yu dinliyorum.
Yedi günde üç maç oynamanın zorluğunu yaşadık gibi absürt bir açıklama yapıyor.
Diğer takımlar 15 günde mi oynuyor?
Puan kaybedilen maçlardan sonra futbolcuların ve teknik heyetin arkasına sığındığı klasik bir söylem vardır.
Önümüzdeki maçlara bakacağız derler.
İyi güzel de, önümüze baka baka kafamız yerden kalkmaz oldu.
Artık kafamızı kaldırıp karşıya bakma zamanı.
Papatya falı bakmaktan bir an önce kurtulmamız lazım.
Papatyanın son yaprağı DÜŞÜYOR gelirse ki, bu gidişle öyle gözüküyor.
Hem bu Şehre yakışmaz, hem de çok yazık olur.