Yeni Türkiye diye diye,Türkiye şahlanacak diye diye,Türkiye uçacak diye diye, iktidara geldikleri 2002 Yılından bu yana bütün değerlerimizi yitirdik. Başımıza gelmeyen kalmadı.
İki tane Bira ve bir paket sigara'yı 5 Milyon Liraya / 5 TL ye alabildiğimiz bir Türkiye vardı.
Tamam…
yanlışları ve yapılan haksızlıklarıyla bu ülke o zaman da Cennet değildi.
Ama insanların en azından bir umudu vardı.
Anne Babanın umudu vardı.
Çocukların umudu vardı.
Gençlerin umudu vardı.
Esnafın umudu vardı.
Çiftçinin umudu vardı
İşçinin umudu vardı.
Emeklinin umudu vardı.
Kısacası,tüm Ülke’nin bir umudu vardı.
Ta ki üzerimize kara bulut gibi çöken bu AKP, iktidara gelene kadar.
Allah’tan korktuğumuz,kuldan utandığımız bir toplumumuz vardı.
Okumak istiyorsak elimizden tutan bir Devlet vardı.
Okumayıp itlik peşinde koşacaksak da, berberin, tornacının,marangozun,vb mesleklerin yanında ensemize şaplağı yiye yiye öğrenecek zanaatlarımız vardı.
Üzerine sürdüğü salçalı ekmeği bile, diğer çocukların canı çeker diye sokakta yememize müsaade etmeyen Annelerimiz vardı.
Ahlaksızlığın, hırsızlığın, yolsuzluğun, pirim yapmadığı bir Türkiye vardı.
Sümerbank’ımız vardı, şeker fabrikalarımız vardı,Postanemiz vardı,elektrik santrallerimiz vardı.
Tekel,Tüpraş,Petkim, Seka, vardı.
Bunlar gibi daha yüzlerce işletmeyi birilerine peşkeş çekerek umutlarımızı yok ettiler.
En son Milli piyango’yu da satarak umutlarımızın tamamen içine ettiler.
Yapılan her haksızlığa tek yürek karşı durduğumuz bir Türkiye vardı.
Şehidimize hep beraber yas tuttuğumuz,Milli takımın kazandığı her maçtan sonra hep beraber güldüğümüz ,tek yumruk olduğumuz bir Türkiye vardı.
İnsanları senden,benden diye ayrıştırarak onu da yok ettiler.
İki Üniversite bitirmiş genç kız markette kasiyerlik, Üniversite mezunu çocuklarımız çorbacı da garsonluk işi bulduklarına dua eder hale geldiler.
Ülkenin içine düştüğü vaziyet ortada.
Vatandaşın yarına ilişkin hiç bir umudu kalmadı.
Recep bey ise ancak
Müslüman yoksullukta sabretmesini bilmelidir diye öğüt veriyor.
Aslında bu söylemi ile uzatmaları oynadığının kendisi de farkında.
Laf aramızda, Abbas yolcu.
Neyse, daha fazla uzatmadan,
Orhan Kemal’le bitirelim.
"bozuldu ağa bozuldu,
dünya kökünden bozuldu.
Üstüne bastığım toprak
ayaklarımın altından kayıyor sanki.
Bugün dünü arıyoruz,
yarın da bugünü arayacağımızdan"
şüphen olmasın...