AKP ve Erdoğan’ın yavaş yavaş yolcu olduğu bir döneme girilmesiyle birlikte bugüne kadar Erdoğan'a toz kondurmayanlar, bakıyorum da şimdi rahatça sallamaya başladılar.

Ancak işi öyle bir noktaya getirdiler ki, sanki Erdoğan ülkeye hiç  bir hizmette bulunmamış, hiç bir işe yararı dokunmamış.

Oysa durum sanıldığı gibi değil...

AKP iktidarı ve Erdoğan'ın Vatandaşa büyük hizmetleri de oldu.

Bizim büyüklerimizden öğrendiğimiz bir söz var, yiğidi öldür ama hakkını teslim et.

Şimdi şöyle söylüyor bazı Erdoğan düşmanları.

Yüksek fiyatlar  nedeniyle İçki İçemiyoruz.

Bunu da şu örnekle açıklamaya çalışıyorlar.

Bir şişe Bira:

Ürün bedeliİ:  6.30 TL

ÖTV: 5.98 TL

KDV: 2.21 TL

Toplam vergi: 8.19

Satış fiyatı: 14.50 TL

Ürün bedeli üzerinden hesapladığınızda ödenen vergi % 130

Halbuki, AKP ve Erdoğan sayesinde alkollü içki üretiminin tabana yayıldığı başka bir dönem Cumhuriyet tarihinde hiç olmamış.

Şöyle ki, 2008 yılına kadar  Vatandaşın evinde içki yapması yasaktı.

2008 yılında AKP hükümetinin getirdiği yasayla Vatandaşın evde kendi tüketimi  için içki yapması  serbest hale getirildi. 

Hükümet, evde alkol üretimini özendirmek için vergileri yükseltmek yoluyla alkollü  içkileri pahalandırıp evde üretimi destekleyince,  içki üretimi giderek tabana yayıldı.

Ve artık herkes Bira,Rakı,Viski,Votka yapmayı öğrendi.Bununla birlikte birçok insan  meslek sahibi oldu.

Bugüne kadar Efes mi, Tuborg mu diye sormak dışında bir şey bilmeyen ahalinin ufku açıldı, damak zevki arttı.

Geçen gün sosyal medyada gördüm,  bir abimiz, evinde üretmek için kendine özgü karamel ve meyve aromaları nedeniyle kırmızı renkli Flaman Red Ale birasını tercih ettiğini yazmış.

Lan arkadaş,bu yaşımıza kadar Rakıyla, beyaz leblebiyle oyaladılar bizi.

Oysa AKP ve Erdoğan sayesinde  bugün geldiğimiz noktaya bakar mısınız?

Daha geçenlerde birisi,  evinin bodrum katında  kendi yöntemleriyle  yaptığı şaraplarla Avrupa’da ikincilik ödülü aldığını yazıyordu.

AKP ile binlerce yıllık bir gelenek Anadolu’da yeniden canlandı.

Eskiden sobada yakılan  meşe yongalarından artık şarap yapımında yararlanılıyor.

Hane başına   yıllık 350 litre  içki üretimi  serbest.

Kabataslak bir hesapla, her katında 3  daire olan 10  katlı bir binada yıllık 10 bin 500 Litre  şarap üretilebiliyor.

Bunun gibi binlerce bina olduğunu düşünürsek belki de Türkiye’de ilk kez cami ve okul sayısını geçecek şekilde alkol imalathanesine sahip olduk.

Yani, yiğidi öldürelim ama hakkını da teslim edelim.

Diyorlar ki, Erdoğan her köşe başına bir İmam Hatip Okulu açıyor.

Açıyor da, giden var mı?

Zorla yakalayıp içine sokmazsan kimsenin imam hatip okullarını tercih ettiği yok. Millet imam hatip okullarından kaçmak için başka semtlere taşınıyor,ikametgah adresini değiştiriyor.

Böyle olunca ne oluyor? Evden eve nakliye sektöründe büyük hareketlilik yaşanıyor.

Daha sayacak çok şey var…

Örneğin gazeteciler.

Ben gerçek gazeteci kimdir,  AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan sayesinde tanıdım.

Ondan önce gazetelerde  çalışan herkesi gazeteci sanıyordum.

Köşe yazan herkesi Gazeteci sanıyordum.

Ne oldukları AKP döneminde çıktı ortaya.

Hepsini tek tek tanıma şansımız oldu.

Aynı zamanda  çok sayın Akademisyenlerimiz de  öyle.

Sayıları az da olsa, ne kadar yürekli hocalara sahip olduğumuzu Erdoğan gösterdi bize.

Yaşamın güzelliğini, dayanışmanın önemini, cumhuriyetin,Demokrasinin  ne anlama geldiğini,

AKP ve Erdoğan sayesinde öğrenme fırsatını yakaladık.

Bizim büyükler, yiğidi öldür ama hakkını teslim et derler.(!)