ASGARİ ÜCRET 5000 LİRA!
Durun, yazının başlığını okuyupta hemen heyecanlanmayın.
Açıklanmasına daha 1.5 ay olmasına rağmen, yılbaşında yapılacak asgari ücret zammı gündem olmaya devam ediyor. Milyonlarca çalışan merak içerisinde neler olabileceğini kestirmeye çalışıyor.
Asgari ücret 5000 Lira derken,bu bir temenni.
Mevcut şartlar içerisinde Asgari ücrete ,Emekliye ne kadar zam yaparsanız yapın, Enflasyonu TÜİK’in açıkladığı gibi değil de, gerçek anlamda düşüremediğiniz sürece, ne kadar yüksek zam yaparsanız yapın, dar ve sabit gelirlinin yaşam standardını yükseltmeniz mümkün olamaz.
Yani şunu söylemeye çalışıyorum.Mümkün değil de,Asgari ücreti 5000 TL yapsanız bile şu ortamda hiç bir kıymeti yok.
Gerçi Ekonominin kitabını yazanlara karşı biraz ayıp olacak ama,
5000 TL’nin Nasıl kıymeti yok? Anlatayım.
Ekmeğin 2,5 Lira, 3,00 Lira olduğu Tarım ülkesinde kıymeti yok.
Benzinin,mazotun 8,00 Lira 9,00 Lira olduğu ülke de kıymeti yok.
Bir kilo Zeytinin 40,00 Lira,bir kilo peynirin 70 Lira olduğu Ülke de kıymeti yok.
Bir kilo etin 80,00 Lira,bir kilo sucuğun 95,00 Lira olduğu Ülke de kıymeti yok.
Bir kilo Leblebinin 35,00 Lira,bir kilo Nohut’un 40 Lira olduğu ülkede kıymeti yok.
Bir kilo Kahvenin 100,00 Lira,bir kilo ceviz içinin 100,00 Lira,bir kilo bademin 120,00 Lira olduğu ülkede kıymeti yok.
Babasının bebeğine bez alamadığı,mama alamadığı,bebeğini yalancı aromalarla kandırmaya çalıştığı ülkede kıymeti yok.
Bir Dolar’ın 11,00 Lirayı,Bir gram Altın’ın 700 Lirayı,bir çeyrek Altın’ın 1000 Lirayı aştığı ülkede kıymeti yok.
Neyse Listeyi daha fazla uzatmayayım. Herkes biliyor ki sayfalar dolusu örnek verilebilir.
Buradan yola çıkarak, AKP iktidarının, çalışanları dar ve sabit gelirlileri zor durumda bıraktığını artık kendilerinin de kabul etmeye başladığını söyleyebiliriz. Bu nedenle de artık mağduriyeti büyüyen bu geniş toplumsal kesimi memnun etmenin zamanının geldiğini düşünüyorlar. İşte bu nedenle de şimdiden asgari ücrete yüksek zam konusunu gündeme getirmiş bulunuyorlar.
Bir başka açıdan bakarsak; kış aylarında çok zorlanacağı açıkça gözüken dar ve sabit gelirli kesimin büyüyecek şikâyetlerini bir ölçüde engellemek istedikleri de söylenebilir.
Belki de en geç ocak ayında yapmaları gerekecek yüksek oranlı doğalgaz ve elektrik zamlarının yaratacağı tepkiyi de şimdiden yumuşatmaya çalışıyorlar.
Eğer bu zamları da şimdiden yapmış olsalar, yılsonunda açıklanacak enflasyon çok daha yüksek gerçekleşecekti. Enflasyonu yüzde 20 lerde göstererek, enflasyonun birkaç puan üzerinde bir zam yaparak , “Biz çalışanımızı enflasyona ezdirmedik” demeye devam etmeyi planlıyorlar gibi geliyor bana.
İyi de bu bekletilen zamları önünde sonunda mecburen yapmak zorunda kalacaklar. Yani enflasyonun üzerinde verdik diye övünecekleri ücret zamları, 2022 yılı başlarında gelecek yüksek oranlı zamlarla zaten eriyip gidecek.
İktidarın sanki çalışanları ve emeklileri korumaya çalışıyormuş gibi görünmesinin en büyük sebebi ne biliyormusunuz? Tabi ki anketlerde gözüken büyük oy kaybı. Ne yapıp ne edip iktidarlarını koruma çabası içerisindeler. Gerisi umurlarında bile değil.
İktidarın düşük faiz politikasıyla kimleri gözettiği ortada. Bu uygulanan politika,daha doğru bir deyimle uygulayamadıkları ekonomik politika nedeniyle artan kurlar ülke varlıklarını eritirken, enflasyon yoluyla dar ve sabit gelirliyi vuruyor. İktidarın bu saçma sapan ekonomi tercihleri ve yüksek enflasyon sürdüğü müddetçe, asgari ücrete ne kadar zam gelirse gelsin, dar ve sabit gelirlinin rahatlaması mümkün olamaz.
Bunu görmek için ekonomist olmaya veya ekonomi kitabı yazmanıza gerek yok.
İşte bu nedenle Asgari ücretin 5000 Lira bile olmasının bir kıymeti yok.
Pınar ERGÜN