Bu yazıyı yazmaya başladığımda Denizlispor-İstanbulspor maçının 60. dakikası oynanıyordu.
Futbol üç neticeli bir oyundur. Yenersin, yenilirsin ya da berabere kalırsın önemli olan puan almak mantığı ile hareket eden Denizlispor, ne seyir zevki veriyor ne de gelecek adına umut..
Bunlar futbol emekçileri. Yani para için futbol oynuyorlar. Her biri Milyonlarca Para kazanıyor. İnanın asgari ücretle çalışan işçi Denizlispor mantığıyla çalışsa işten çıkarılır.
Yazının bu bölümüne geldiğimde Denizlispor 1- 0 mağlup. İnanın maçın sonucu artık beni ilgilendirmemeye başladı Tuzlaspor maçında bilerek oynamayarak Serhat Gülpınar'ı harcayan bu kadro; Teknik adam değişikliğine neden oldu. Klüp içinden aldığım istihbarata göre takım içinde gruplaşmalar var. Kaşarlanmış kadro da bazı papaz oyuncuların kulağı çekileceğine; Yönetim maalesef futbolcuların istekleri doğrultusunda hareket ediyor.
Yazımın bu bölümüne geldiğimde Denizlispor beraberliği yakaladı. Rakibin skor avantajını koruma içgüdüsüyle hareket etmesi sonucu rakip kaleye gitmeye başladık. sonuç ne olursa olsun Denizlispor'un bu görüntüsüyle futbolu katleden bir takım olduğuna inanıyorum.
Avrupa'da futbola en fazla para harcayan Ülkelerden biriyiz. Denizlispor'da 150 Milyonluk borçla bu harcamaya katkıda bulunuyor. Egosu tavan yapmış bu oyuncu guruplarına 150 bin lira bile harcama yapmak insanın cebini yakar içini acıtır.
Başta DENİZLİSPOR olmak üzere kulüpler Futbolcu odaklı değil sistem üzerine kurgulanmalıdır. Yazımın sonuna geldiğimde Denizlispor zorlu deplasmandan bir puan çıkarırken gelecek haftalar için ne yapacağı ise muamma. bence mevcut kadro en azından play oof oynayacak isimlerden oluşuyor. Yukarıda da belirttiğim gibi egosu tavan yapmış oyuncular maalesef kendini hiç zorlamıyor. Emek yoksa ekmek de yok. Rahat kazanabileceğimiz maçtan bir puan almak hiç kimseyi mutlu etmesin. Son 15 dakika dışında Denizlispor'un oynadığı futbol, Futbolu katletmiştir. Maçın 75.dakikasına kadar ki futbolu Denizlispor’a hiç yakışmadı.
Ajans20