Bu okuyacağınız hikaye gerçek hayatta yaşanmış bir olay.
Şimdi olayın yaşandığı yeri yazıp oradaki Vatandaşların tekrar canını sıkmak istemiyorum.
Vatandaşın birisi her hafta, farklı lüks arabalarla aynı berbere tıraş olmak için gelmeye başlar.
Berber belli bir süre geçtikten, arada bir samimiyet oluştuktan sonra müşterisine, ne iş yaptığını sorar.
Müşteri, "Paramla para kazanıyorum, kısa vadeli yatırımlar yapıyorum" der.
Müşterisinin söylediği berberin hoşuna gider; kendi parasına da para kazandırmasını ister.
Adam; bunu herkese yapmayacağını, ama onu sevdiğini söyleyerek tamam der ve berberin 100 bin lirasını alır.
Bir Hafta sonra berbere getirir 10 bin lira verir.
Der ki; bu haftaki iş çok karlıydı, bu da senin paranın karı; ama her zaman böyle olmaz sen bunu aylık kazanacakmış gibi düşün.
Berberin gözler fal taşı gibi açılır.
Avantadan 10 bin lira aldı ya, ertesi hafta 200 bin daha hazırlamış, adamı bekliyor.
Adam gelince o parayı da verir ve ayda 30 bin lira kazanmaya başlar.
Artık berberin hayatı değişmeye ve bunu çevresine ballandıra ballandıra anlatmaya başlamıştır.
Berberin kazancını Duyan herkes aynı kazancın peşine düşer, berbere rica eden edene.
İlçenin Kaymakam’ı bile duymuş, o da para yatırmaya başlamış ve avanta para kazanmaya başlamıştır.
Dolayısıyla Kaymakam da o yatırımcıya, zengin müşteriler ve iş insanlarından daha büyük paralar toplayıp getirmeye başlar ki; akıl sır eremeyecek kadar büyük paralar.
Adam her hafta geliyor; arabası ağzına kadar para dolu gidiyor.
Tabii; her saadet zinciri dolandırıcılarının yaptığı gibi adam bir gün topladığı Milyarlarla ortadan kaybolur.
Kaymakam intihar eder.
Berber de kaçar.
Şimdi diyeceksiniz ki bu hikaye de nereden çıktı ?
Ekonomi’nin kitabını yazan AKP genelbaşkanı Erdoğan’ın yeni icadı olan kur korumalı mevduat hesabı açıklamalarıyla ilgili aklıma geldi
Erdoğan, parasını TL olarak mevduat faizine yatıranlara dünya ortalamasına göre hem 17 kat daha yüksek faiz teklif etti, hem de vade sonunda kur farkı faiz kazancını geçerse, o farkı da ödeme garantisi verdi...
Yani; faiz getirisini kura ezdirmeme garantisi verdi.
Yani; faiz kazancını koruma altına aldı .
-İyi de nerede kaldı Müslümanlık, nerede kaldı Nas?
Özellikle yurt içi ve yurt dışındaki büyük para babalarının gözünü kamaştıracak bir yöntem bu uygulama.
Anlatayım, şöyle oluyor.
Bozdurup 100 milyon dolarları, TL alıyorsun.
Yatırıyorsun faize yüzde 17 faiz alıyorsun.
Kur farkı varsa onu da alıyorsun; sonra geçiyorsun dövizciye; 100 milyon dolarını, 117 milyon dolar olarak alıp çıkıyorsun.
Kim ödeyecek bu para babalarına 17 milyon doları ?
Daha da önemlisi, neden böyle bir para ödemek zorundayız ?
Hatırlayın Erdoğan, bu muhteşem yöntemi açıklamadan hemen önce bazı vergi kalemlerine yüzde 36 zam yapıldığı açıklanmıştı. Vergilere yapılan zamlar daha da artarak sürüyor.
Para babalarına bu sıcak parayı, bu avanta parayı , bu kolay yoldan kazandıkları parayı biz işte o vergilerle ödeyeceğiz .
Dolar bozdurulup, TL olacak faize yatacak.
Yattığı yerden kazanacak.
Bozdurulan Dolarlar, kasası tamtakır boş olan , Merkez Bankasına gidecek.
Merkez Bankası’nın kasası dövizle dolacak.
Bu sayede Erdoğan, döviz üzerinden vadesi gelen dış borçları ödeyebilecek...
Köprü ve hastanelere verilen dolar üzerinden garantilerin ödemeleri yapılabilecek...
İthal otomobiller, yedek parçalar ve montaj sanayinin ithal ürünlerine döviz sağlanacak...
Hükümetin kasası dolarla doluyor, döviz üzerinden dış borç, iç borç ödüyor...
Dövizle ithalatlar yapıyor.
Para babaları yattığı yerden dolar garantili yıllık yüzde 17 faiz elde ediyor.
Üstelik kur farkı da Hazine garantili. Ohhh gel keyfim gel.
Bir dönüm bostan yan gel yat oğlum Osman.
Dünyanın uyanığı biziz ya; herkes çalışmadan, üretmeden kazanmaya başlıyor.
ABD, Almanya, Fransa,İtalya, Hollanda, başta olmak üzere bütün Dünya ülkeleri biz bunu nasıl daha önce akıl edemedik, biz neden çalışmadan, üretmeden kazanma formülünü bulamadık diyerek, Erdoğan'ı kıskanmaktan kahroluyor adeta kıskançlıklarından çatlıyorlar...
Şaka bir yana; bu ne ekonominin düzlüğe çıkmasını sağlayacak bir model, ne de sağlıklı bir piyasaya müdahale yöntemi.
Bu bildiğiniz SAADET ZİNCİRİ.
Bütün saadet zincirleri de önünde sonunda patlamaya mahkumdur.
Çünkü ortada bir yatırım yok.
Çünkü ortada bir üretim yok.
Çünkü ortada bir istihdam yok.
İşin kötüsü hikayedeki dolandırıcı adam gibi bizim kaçacak, ortadan kaybolacak bir yerimiz de yok.
Seve seve bu paraları ödeyeceğiz !!
Uzun lafın kısası. Yeni ekonomi modelimizin iki ucu (OKLU) değnek…
Ne tarafa çevirirseniz çevirin mutlaka bir yerimize bir şekilde girecek.
Ajans 20, Davul çalmaya devam…