Değerli okuyucular biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na, teee bilmem kaç yılında yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle "Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak" ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlarından 4 yıl 11 ay 20 gün hapis ve siyasi yasak cezası Yargıtay tarafından onandı.
Canan Kaftancıoğlu’nun, katıldığı bir programda Recep Tayyip Erdoğan için söylediği söz şu “Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat hakkında Hakaret, Adil Yargıyı etkileme, Yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs, suçlarını işlemesi nedeniyle suç duyurusunda bulunacağım” ifadesini kullanıyor.
Diğer PKK/KCK Terör örgütü propagandası yapmak, Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek, tahrik etmek gibi aslı astarı olmayan suçlamalardan verilen cezalar ise Yargıtay tarafından bozuluyor.
Şimdi hafızalarımızı şöyle bir yoklayalım. Ben Kaftancıoğlu’nun söylediği sözlere benzer sosyal medya da sayısız paylaşım gördüğümü hatırlıyorum. ve sayısız kereler de siyasilerin Erdoğan için benzer sözler söylediğini hatırlıyorum.
Eminim hepiniz hafızalarınızı biraz zorlarsanız, sizlerde en az benim kadar benzer sözler duymuşsunuz veya okumuşsunuzdur.
Evet şimdi biraz sesli düşünelim ve biraz Beyin Jimnastiği yapalım.
İlk soru şu olsun: Türkiye’de daha önce yukarıdaki okuduğunuz söylemlerden dolayı, herhangi bir kişiye “Siyasi yasak” cezası verilmiş midir? Ben hatırlamıyorum.
İkinci soruyu şöyle soralım: Kaftancıoğlu’na “siyasi yasak” cezası verildi de ne oldu?
Cumhuriyet Halk Parti’liler bir birlerine daha fazla kenetlendi.
Canan Kaftancıoğlu, şimdiye kadar hiç olmadığı biçimde siyasi bir kimlik haline geldi.
Bununla birlikte insanların Ülkeyi yönetenlere ve Yargıya olan güveni daha da azalmış oldu.
Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı sıfatıyla her önüne gelene istediğini söyleyecek, birisi ona bir şey söylerse Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla hakkında dava açılacak. Öyle mi?
Üçüncü soruyu da şöyle soralım: Canan Kaftancıoğlu’na “Siyasi yasak” cezası verilince,
İğneden ipliğe her şeye yapılan zamlar geri mi alındı?
Mesela,Enflasyon sıfıra mı indi?
Benzin, Mazot, 1 Lira’ya mı düştü?
Mesela, işsizlik ne durumda?
Bütün Gençlere, Üniversite mezunlarına iş mi bulundu?
Mesela,Sığınmacı sorunu halledilmiş mi oldu?
Suriye’liler, Afgan’lar, İran’lılar, Irak’lılar, ve diğerleri Ülkelerine mi gönderildi?
Mesela, Emeklilerin,dar gelirli vatandaşların yaşam standardı mı yükseldi?
En düşük emekli maaşını 5000 TL oldu da bizim haberimiz mi yok?
Mesela, Asgari ücretlilerin maaşı iki katına yükselmiş mi oldu?
Ya Esnafın, Çiftçilerin sıkıntısı ne oldu dersiniz? Bitti mi?
KDV, ÖTV, sıfırlandı mı?
Ekmek 50 Kuruş, Domates 1 Lira, Patates, soğan 25 Kuruş !
Et, süt,yumurta, Peynir, Zeytin,sudan ucuz!
Ya, EYT’lilerin sorunları, 3600 ek gösterge?
Hepsini ben yazmayayım bir kısmını da siz yazın, yorumlayın.
Önce 21 Mayıs’ta İstanbul mitinginde buluşalım, daha sonra da sandıkta buluşup bir “siyasi yasak” ta biz keseceğiz. Hiç kaçarı yok.
Can da bizim, Canan da bizim.
İsmail ERGÜN