Gözünden bir damla yaş süzülür yanağından aşağı doğru, silemezsin; sonra bir damla daha gelir peşinden. Canın yanmıştır. Her şeyin bittiğini sandığın bir noktaya geldiğini sanırsın. Hayatın sana acımasız davrandığını düşünürsün.
Yalnızsındır!
Her şeyin bittiğini sandığın o anda, bir fırtına kopar. Kırmızı yüzeyinde beyaz ay yıldızlı bir bayrak dalgalanır bütün ihtişamı ve heybetiyle. Şimşekler çakar, gökyüzü patlar, kafanı gökyüzüne kaldırırsın sarı saçlı mavi gözlü bir devin sana baktığını görürsün. Bir çift mavi göz kaplar gökyüzünü.
Heybetinden sığmaz yere göğe…
Sana emanet etmiştir Vatanı, Bayrağı. O bayrak sana emanettir. Sen o bayrağı gururla taşımışsındır bu günlere. Senden sonra gelen yeni kuşakta gururla taşıyacaktır sonsuza kadar!
İşte o an köklerinin nereden geldiğini hatırlarsın…
Ve sen, o mavi gözlerin, o ay yıldızın altında huzur bulursun. Bilirsin ki o mavi gözler ve o kutsal bayrak sana yol gösterecek bir dosttur.
Vatanından uzakta bir yerde de olabilirsin.
Atatürk’üne, Bayrağına, İstiklal marşına dil uzatan hainler dün olduğu gibi bu gün de olacaktır. Ama sen ya istiklal ya ölüm emrini veren ATATÜTK’ÜN askeri olduğunu unutmayacaksın.
Tıpkı FENERBAHÇE ve GALATASARAY spor kulüplerimizin yaptığı gibi.
Özgürlüğün çok güçlü bir gerçektir ve sen, Özgürlüğünü başkalarına öylesine güçlü, heybetli göstereceksindir ki bir daha TÜRKİYE’YE ve sana ayar vermeye kalktıklarında o görüntüyü hatırlayacaklardır.
Her sabah özgürlüğe yeniden doğmak için yeni yılınız kutlu olsun…