İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi kararı alındıktan sonra bugüne kadar meydanlara pek çıkmıyordu AKP Genelbaşkanı.

AKP Adayı Binali Yıldırım götürüyordu seçim kampanyasını.

Gördü ki pabuç pahalı,meydanlara tekrar çıkmaya başladı.

Güzel, tabi ki çıkabilir. Kimsenin bir itirazı yok.

Zaten bütün Bakanlar, Ekrem İmamoğlu'nu hedef almış meydanlarda dolaşıyor.

Belli ki başka işleri yok.

Miting düzenleyeceği bildiriliyor AKP Genel Başkanının.

Millet, mitingin düzenlendiği alana gidiyor.

İstanbul dışında yaşayan Vatandaşlar,televizyon başına geçiyor.

Merakla bekliyor Vatandaşlar.!

Acaba ne söyleyecek?

İşçiler için ne söyleyecek ?

İşsizler için ne söyleyecek ?

Emekliler için ne söyleyecek ?

Çiftçiler için ne söyleyecek ?

Hayvancılık için ne söyleyecek ?

Çarşı pazar için ne söyleyecek ?

Tepetaklak giden ekonomi için ne söyleyecek ?

Almış başını giden döviz kuru için ne söyleyecek ?

İhracat için ne söyleyecek ?

Ülkenin iç ve dış politikasıyla ilgili ne söyleyecek ?

Vatandaşın daha bir çok merak ettiği konu var.

Çıkıyor Miting alanında kurulan sahneye AKP Genel başkanı.

Başlıyor konuşmaya,soruyor.

23 Haziran'da Pazar günü,Kardeşim Binali beyi mi seçeceksiniz ?

yoksa SİSİ'yi mi seçeceksiniz ?

İnsanlar şaşkın.

Alana toplanmış olan insanlar birbirine bakıyor,SİSİ kim ?

Yeni bir aday mı çıktı ?

Ardından sormaya devam ediyor,31 Mart'ta yapılan seçim sonuçlarına en çok kim sevindi biliyor musunuz ?

Cevabı yine kendisi veriyor. Yunanlılar.!

Alanda toplanmış insanlar ve televizyon başında izleyenler şaşkınlık içerisinde.

Seçim, Yunanistan'da mı yapıldı ?

Herkes birbirine soruyor.

Arkasından devam ediyor, bu CHP zihniyeti ile bir şey olmaz.

Bunlar,AZGIN AZINLIK.!

insanlar bir şaşkınlık daha yaşıyor, azgın azınlık ne demek ?

Bu adamı seçerseniz,  Ekrem İmamoğlu'nu kastediyor.

Bu makama gelemez, sadece vitrin süsü olur.

Al sana başka bir soru işareti daha, seçilen aday nasıl O makama gelemiyor ?

Vitrin süsü ne demek ?

Program bitiyor.

Ne Miting alanına gelenler,ne de televizyon başındaki izleyenler hiç bir şey anlamıyorlar.

Anlaşılan ve görünen şu.

Fren patlamış, araba yokuş aşağı gidiyor.

Balatalar devre dışı.

Durum vahim,kurtulma şansı yok.

Ya bir yere toslayacak,ya da  uçurumdan aşağı uçacak.

Gerisi Allah'a kalmış.

Allah kurtarsın demekten başka elimizden gelen bir şey gelmiyor...

ajansyirmi    İSMAİL ERGÜN